23 Kasım 2015 Pazartesi

Ney ney? Kuru kompost tuvalet mi?


Biricik karavanıma, daha doğrusu Cografikavan'ıma (O da ne?) taşınalı yaklaşık 1.5 yıl oldu. İlk günden beri kuru kompost tuvalet kullanıyorum ve de ilk günden beri böyle bir şeyden daha önce haberdar olmadığıma yanar haldeyim. Günlük hayatta ne kadar kullanılabilir bir ürün olduğunu saygıdeğer okuyucumun gözüne biraz daha sokmak maksadıyla diyebilirim ki, eğer bu tuvaletten daha önceden haberdar olmuş olsaydım, geçenlerde tamamlamış olduğumuz ev tadilatında kesinlikle kanalizasyonu iptal ettirip bunu kullanırdım!

"Peki ne oluyor yani kuru kompost tuvalet kullanıyorsun da?" diyenlere sadece bir cümle yazmanın yeterli olacağını düşünüyorum. Aslında bu cümleden sonra gelen satırları okumasanız da olur. Ama sizden ricam, her okuyan gidip bir kişiye sadece bu cümlede yazdıklarımı anlatsın. Cümlenizse şu: Kompost tuvaletim sayesinde, tuvalet için 1.5 yıldır hiç su harcamadım, hiç kimyasal almadım, hiçbir endüstriyel temizlik maddesi kullanmadım ve tuvalet sisteminden dışarı hiç katı atık çıkarmadım.

Neyyyy? Nassıllll? Evet canım aynen öyle. Bak bir daha yazayım: "Kompost tuvaletim sayesinde, tuvalet için 1.5 yıldır hiç su harcamadım, hiç kimyasal almadım, hiçbir endüstriyel temizlik maddesi kullanmadım ve tuvalet sisteminden dışarı hiç katı atık çıkarmadım." 

Yani kaba bir hesapla, 5 yaşımdan beri desem... 32 yıldır günde en az bir defa hunharca sifon çekip ortalama 15 litreden 175.200 litre suyu b.k.mla beraber sizinkilerin yanına yollamışım. Siz bu hakkı kendinizde görüyor ve beni anormal olarak niteliyor olabilirsiniz ama benim anormal olarak nitelediğim şeyse hiç harcanmamış olabilecek bu suyu harcamış olmak!


Ahoy Sally Fleming!

Kaç yıl oldu saymadım, mevsimler geldi geçti... Biz gene Fırtına Vadisi'nde çekimdeyken, Sally Fleming adında gezegensever, hayırlı bir insan ile tanışmış idik. Sally Hanım, Jimi Hendrix'in sahnelerde gitarını cayır cayır cayırdattığı dönemleri bizzat yaşamış ve hatta zat-ı muhteremi de canlı dinlemiş bir çiçek kız. Boston civarlarındaki bir göl kenarında kendi inşa ettiği ahşap kulübesinde dünyayla dost bir yaşam sürüyor. Cennet gibi doğanın içinde sürdüğü yaşamını anlatırken, kuru kompost (dry composting) tuvaletin nimetlerinden bahsetmiş, ben de her şehirli cahil gibi "Yok yahu olmaz öyle şey!" demiş idim...   Bugün "Allah senden razı olsun Sally Fleming" diyorum!


İhtiyaçlar Gerçekten İhtiyacımız mı?
Aynı bildiğiniz klozet gibi valla bir farkı yok!

Doğadan o kadar uzaklaşmışız ki aklımız almıyor, beynimiz yetmiyor, kafamız basmıyor... Anlayamıyoruz. Birisi bize kimyasal bir madde satmazsa kendi b.k.muzdan bile kurtulamayacağımıza can-ı gönülden inanmışız.

Bu aslında bir mucize ya da müthiş bir icat değil, sadece doğa. Ne saçma di mi? Doğa yahu... Bildiniz mi? Doğal yani. Hani o bahsinden bile korktuğumuz, tertemiz suları foşşş diye üzerine döküp kurtulduğumuzu sandığımız b.k.muz kadar doğal. En az b.k.muz kadar bedava!

Aslında her şey benim kendi kendine yetecek bir karavan tasarlamaya başlamamla ortaya çıktı. Öncelikle kendimi düşünüyordum, başka derdim yoktu. Daha az enerji ihtiyacı, daha az para, daha az tesisat, daha az ağırlık, daha çok hacim demekti...

İhtiyaç dediğimiz şeyler üzerine düşünmeye başladım. Zaten artık herkesin yaptığı bir şey olan elektrik ihtiyacını azaltacak led ampüller takıldı, aküleri bulutlu havada bile hızla dolduracak büyük güneş panelleri geldi, uzun ömürlü kuru aküler de geldi ve şebeke elektriği ihtiyacı ortadan kalktı. Peki su ihtiyacı? Karavancılarla konuştuğumda 300 küsür litrelik su depolarından bahsediliyordu.

Sorun B.k Değil Biziz!
Sadece teknelerde ya da karavanlarda değil, bugünkü modern şehirlerde kullandığımız kanalizasyon sisteminin tamamı önce sorun üretmek ve sonra sorunu çözmek için milyonlarca dolar ve daha da kötüsü gezegen kaynağı harcamak üzerine kurulu. Sifon çekip mevzuyu çözdüğümüzü sanıyoruz, oysa ki sorunu başlatmaktan başka bir şey değil bu yaptığımız.


Türkiye'de konuştuğum karavan üreticilerinin hiçbiri bu sistemden haberdar değil. Bir tanesiyle vuku bulan sohbetengiz konuşmayı hâlâ hatırlarım. "Marslılar da bizim balkona geldi." falan demişim gibi bana bakıp öyle bir şeyin mümkün olmadığını, olsa onun haberi olacağını söyledi. Ulan bu ne kendine güven? Sanki adam karavan tanrısı... Sen b.k tanrısı bile olmazsın çünkü olsan, kompost tuvaleti bilirdin!

Şöyle bir araştırdım. Adventure Riders Forum gibi saygı duyulan, dünyaca ünlü sanal mekanlarda gezindim. Bizim "Hayırlı olsun abi" aşağı, "Geçmiş olsun kanka" yukarı forumlar gibi değil ortamlar. Adamlar boş konuşmuyor, yol yapıyor. Gördüm ki Moğolistan, Pakistan, Çin, Kuzey Afrika falan gibi terelelli diyarlara giden ne kadar karavancı varsa zaten bu tuvaleti kullanır imiş... Cahilliğim bir tokat gibi suratımda şakladı!


Nasıl Çalışır?

Kuru kompost tuvaletler Kuzey Avrupa'da, ABD'de kanalizasyon sistemi kurulmayan ya da kurulamayan bölgelerdeki konutlarda, tüm dünyadaki ekolojik çiftliklerde zaten kullanılan şeyler. Önce katı atık sıvı atıktan ayrı yerde toplanıyor, hazneleri birbirlerinden tamamen ayrı. Azot döngüsü (meraklılar burdan buyurun) yaratılan kapalı bir ortam oluşturuluyor, katı atık zaman geçtikçe dehidre oluyor (kabaca kuruyor) ve gittikçe hacmini kaybediyor, toprağa dönüşüyor. İlk kullanım öncesi tamamen katkısız torfun, katı atık haznesinin zeminine yayılması öneriliyor. Öyle bir kimyasal hayranı olmuşuz ki aslında çiçek severlerin kullandığı bir toprak katkısı olan torfun katkısızını bulana kadar dolaşmadığım yer kalmadı. Tahminim, katkılı torf içine dikilen çiçeklerin daha çabuk açmasını sağladığı için çok talep görüyor ve o nedenle her yerde bulunabiliyor. Belki şaşıracaksınız, ben katkısız torfu Bauhaus'un bahçe reyonunda buldum, son iki paket kalmıştı onları aldım. O kadar zaman geçti, daha ilk pakedin yarısını kullandım. Bulamadığım dönemdeyse Fenerbahçe Dalyan'daki ağaçların dökülüp kurumuş yapraklarını zemine doldurdum, sanatsal performans çalışmalarımı gerçekleştirdim...
Cografikavan'ın banyosunun pek çok karavanınkinden
büyük olduğunu söyleyebiliriz.

Nasıl Temizlik Yapılıyor?

Kesinlikle klozetlerinizi temizlerken kullanmaya alıştığınız endüstriyel temizlik malzemelerini kullanmak yok! Bunlar öncelikle kompost tuvaletin yüzeyindeki pürüssüzlük sağlayan yüzeylerin aşınmasına sebep olabiliyor daha da kötüsü, azot döngüsü çabasındaki faideli organizmaların ölmelerine ve nahoş kokular oluşmasına sebep oluyorlar. Klozetin yüzey temizliğinde 1:1 oranında su ile karıştırılmış elma sirkesi kullanıyorum. Sonuç fevkaladenin fevkinde!

"Taharet musluğu var mı? Kendi yüzeylerimizi nasıl temizliyoruz?" diyenler mutlaka olacaktır. Onlara "N'aparsanız yapın ben sizin anneniz miyim?" diyerek diğer başlığa geçiyorum zira biraz daha açık seçik ve açık saçık şeyler yazarsam RTÜK'ün blogu kapatacağından endişe ediyorum. Şu ana kadar kaç defa da b.k yazdım zaten.

Koku Var mı?


Hayır yok. Düzgün kullanırsan yok. Asla ve asla katı atık sıvı atıkla karışmayacak. Herkes işini oturarak yapacak. Bu kuralı beğenmeyen kendine başka tuvalet arayacak. İllâ da "Ne kokuyor?" dersen, kendini çok zorlarsan toprak kokusu alabilirsin derim.

Kendiniz üretemez misiniz?

Kesinlikle yapabilirsiniz. Hazır bir ürün almadan, kendi tasarladığınız bir tuvalet üretebilirsiniz. Özellikle bağ evi, yayla evi gibi tasarlanan ürünün son halinin estetik olarak çok da göze batmayacağı yerlerde, bir plastik kap, bazı metal parçalar ve tahtalar ile çözüm üretilebilir. Blogumuzun en meşhur cümlesini buraya da yapıştırmanın yeridir diye düşünüyorum: "Bu bir başka yazının konusudur!" Ben Cografikavan'ın banyosu ve tuvaleti şık görünsün diye hazır ve performansı kanıtlamış bir ürün almayı tercih ettim. Şimdi bunun misafiri var, eşi dostu akrabası var, konu komşu gelecek... Zaten yadırgıyor vatandaş olayı bir de tasarımı beceremeyip rezil olmayalım dedim. Ama gördüm ki emek ve beceriyle, yapılır...

Nasıl satın alınır?

ABD satışı 950 dolar civarlarında, ben Ebay'de 10 kaplan gücünde olduğum için bir şekilde getirdim. Arayan bulur, getirir. Avrupa'da üretilen tipleri de var, özellikle evlerde kullanılmak üzere tasarlanmış bu modeller çok daha büyük ve pahalı. Elektrikle çalışıyorlar ve gerçekten çok pahalılar. Türkiye'ye geliş fiyatını hayal bile edemiyorum. Şunlara göz atmak isteyebilirsiniz: Air Head ve Nature's Head

Denizdeki Uygulamalar

Gene ABD'de yer kısıtı çeken 25 ft'e kadar olan teknelerde kullanıldığını okudum, daha büyük teknelerde okyanus geçerken pis su tankı yerine mazot tankı koymak isteyenler oluyormuş.  Denizci arkadaşlar "Deniz suyu nasılsa bol" diye düşünebilirler ama öncelikle kompost sistem tüm pis su tesisatını atıp kayığınızdaki en pis dertlerden birinden kurtulmanızı sağlayacak ve yer açacak. Kaldı ki size faydasının yanında kuru kompost sistemin özü, çevresel sorun yaratmama anlayışına dayanıyor. Deniz suyu bol ama biz arıtılması gereken pis bir atık oluşturduktan sonra, su bol olsa ne yazar?

Göcek/Sıralıbük Koyu - Marin Tuvaletin Güzellikleri (!)
Buyrun yan tarafa bakın, geçen sene Alman bayraklı komşularımızın "bol bol deniz suyuyla" ünlü Göcek/Sıralıbük'te bize bıraktıkları kahvaltı manzarası. Deniz suyu bol ama insanlık yok... Bu durumun müsebbibi kayık, olayı fark ettiğimizde çoktan demir almış ve fıymıştı...


Karavanda Marin Tuvalet

Karavanda marin tuvalet kullanımının sadece çevre ve sizin sağlığınız açısından zararlı olmasından değil, karavancılık mantığı açısından da uygunsuz bir davranış olduğunu düşünüyorum. Daha çok değerli tatlı su kaybı, bir de pis su tankı taşıma işi, onu bertaraf etme derdi... Hadi kompost tuvaleti beğenmediniz, kasetli tuvaletler ya da portapottiler varken, uğraşılacak dert mi karavanda marin tuvalet?  Üstelik Avrupa Birliği'ne de o karavanla seyahat edemeyeceğinizi hatırlatırım.


Eee Yani?

"Gezegen benden değerli mi kardeşim?" diyor olabilirsin saygıdeğer okuyucu. Olabilir... Her ruh kendi zamanında olgunlaşır. Ümit ediyorum ki senin çocuğun ya da çocuğunun çocuğu böyle demiyecek. Çünkü ben inanıyorum ki evrim Allah'ın (CC) emri! Ve daha iyiye evrileceğiz inşallah...

Lâkin şu da biline ki, her kim karavanına kuru kompost tuvalet koyar, su ihtiyacı yarı yarıya düşer, ağırlığı hafifler, bagaj yeri çoğalır, koku derdinden kurtulur, kimyasal satın almayı bırakır, boşaltacak yer aramayı bırakır. Böyle biline vesselam!